Özet:
Genel olarak haberleşme bilginin bir noktadan diğer bir noktaya aktarımı olarak bilinir.
Mobil haberleşme sistemlerinde bilgi aktarımı, veriyi elektromanyetik bir dalgaya
dönüştürerek elde edilir. Elde edilmiş bu dalga taşıyıcı rolünü oynar. Modüle edilmiş
veya elektromanyetik bir dalgaya dönüştürülmüş taşıyıcı, varış noktasına ulaştığında
sinyal demodüle edilerek yeniden veriye ulaşılır. Bu erişim kablolu ya da kablosuz,
yani antenler ile, iki farklı şekilde yapılır.
Günümüzde haberleşme bağlantılarının en önemli bileşenlerini antenler
oluşturmaktadırlar. İlk anten 1877 yılında Hamburg’lu bilim adamı Profesör Heinrich
Rudolf Hertz tarafından icat edildi. Anten teorisindeki gelişmeler bu tarihten itibaren
gelişmeye devam etti. Bu alandaki ilerlemeler günümüzde bile devam etmektedir.
Antenler elektronik iletişim sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olduğu için,
elektronik mühendislerinin bu alanda iyi bir bilgi sahibi olmaları zorunludur.
WIFI ve WIMAX gibi yeni nesil teknolojiler mobil cihazlarda kullanılması için,
mikroşerit antenleri tercih etmekteler. Mikroşerit antenler sahip oldukları geometri,
hafiflik, üretim zamanındaki ucuzluk ve kolay monte edilebilirliği nedeniyle en
popüler anten tiplerindendir. Tüm bu sistem, bütün yanal yüzeyi açık olan bir
rezonatördür. Mikroşerit antenlerin anten yapıları içerisinde önemli bir gelişme ve
yenilik sağlamasının en temel sebebi daha çok elektriksel olmayan özelliklerinden
kaynaklanmasıdır. Mikroşerit antenler düşük bir ağırlığa ve küçük ölçütlere sahiptir.
Mikrodalga tümleşik devrelerine (MIC) rahatlıkla uyum sağlayabilirler. Devre
elemanlarıyla aynı dielektrik katmanı paylaşabilmeleri ve küçük olmalarından dolayı
kolayca entegre devre yapılara uyum sağlayabilir ve cihazların boyutlarında
büyütülme gibi zorunluluk yaşatmazlar. Eğer fabrikasyon giderleri ve malzeme
engelleyici değilse sistem çok ucuza mal edilebilir. Elektriksel performansına
bakıldığında temel mikroşerit antenler tel veya açıklık gibi geleneksel anten
sistemleriyle karşılaştırıldığında, yüksek besleme devre kayıpları, dar band genişliği,
düşük çapraz polarizasyon ve düşük güç kontrol kapasitesi gibi dezavantajlara
sahiptirler. Bunlar araştırmalardaki performansı ve uygulama alanlarını kısıtlar. Yakın
zamanda yapılmakta olan çalışmalar analiz aşamasında dikdörtgen ve dairesel
geometriler için kullanılan transmisyon oyuk modeli, hat modeli, tam dalga analizi
gibi gelişmekte olan uygulamalar üzerine odaklanmıştır.
Çalışmanın amacı olarak, mobil haberleşme için uygun görülen mikroşerit antenin
özelliklerine bakılmış, küresel konumlama sistemi (GPS), kablosuz yerel alan ağları
(WLAN) ve kablosuz geniş alan ağları (WIMAX) teknolojilerinde çalışabilecek çok
bantlı anten tasarlanmıştır.