2000 YILI VE SONRASI TÜRKİYE’DE KADIN İSTİHDAMININ YAPISI VE KADIN İSTİHDAMININ ARTIRILMASINA YÖNELİK UYGULANAN POLİTİKALAR

Abstract

Ülkemizde mevcut olan işsizlik problemi giderek büyük bir sorun haline gelmektedir. Türkiye’de kadınların istihdama katılamama sebepleri işsizlik oranlarına önemli ölçüde sebebiyet vermektedir. Nüfus içerisinde büyük bir kısma tekabül eden kadın nüfusunun iş hayatında yaşamış olduğu problemler yalnızca bireylerin hayatlarını etkilemekle kalmayıp, ülkenin toplumsal refah seviyesinin gelişememesine sebebiyet vermektedir. Kadınların mevcut ekonomik düzende daha fazla yer edinebilmesini sağlamak, eşit standartlarda yaşayıp istihdamdan pay alabilmelerini sağlamak, kadının yalnızca anne ve eş olarak değerlendirilmesi değil topluma ve ülke ekonomisine kazandırabileceği pozitif değerleri görebilmek, iş gücü piyasalarında önemli yere sahip olabilmesi için gerekli olan desteklerin sağlanabilmesi açısından ülkemizde çeşitli sayıda destekleme projeleri gerçekleştirilmiştir. Buna rağmen kadının çalışma hayatına katılabilme oranı ne yazık ki yeterli seviyelere ulaşamamıştır. Çalışanlar her zaman için bireydir ve bunun kadın veya erkek olarak ayırt edilmemesi gereklidir. Teknolojik, ekonomik ve toplumsal gelişmenin tam anlamıyla sağlanabilmesi için kadınların iş gücü piyasalarında daha aktif rol kazanması, cinsiyetçi yaklaşımların son bulması, eşit ücret ve uygun çalışma koşullarının sağlanması, kadının iş gücüne katılımının önüne geçebilecek tüm engellerin kaldırılması gerekmektedir. Kadın istihdam oranının artması, toplumun her alanında olumlu etkiler yaratacak, iş hayatında yenilikler, düzen ve çeşitlilik sağlayacaktır. Kadının iş gücüne katılım oranının artması ekonomik ve sosyal yaşamın sürdürülebilirliği açısından bir gereklilik haline gelmiştir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde istenilen seviyede refah düzeyine ulaşabilmenin yolu ‘kadın’ tanımının yeniden yapılmasından geçecektir. Bu çalışmada Türkiye’nin kadın istihdamının yapısı, kadın istihdamının artırılabilmesi için yapılan ve yapılmakta olan çalışmalar ele alınmıştır. Eskiden beri süregelen erkek egemen toplum zihniyetini aşabilmek için kadınların istihdamda daha fazla oranda var olması kaçınılmaz bir gerçektir.