KURUMLAR VERGİSİ KANUNU KAPSAMINDA İNDİRİLECEK GİDERLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ VE ÖRNEK BİR UYGULAMA

Abstract

Türk vergi sistemi içinde vergiler, ülke ekonomisinin oluşmasında etken bir paya sahip olup kamu harcamaları için önemli bir gelir kalemidir. Vergi çeşitliliği içinde önemli bir yere sahip olan kurumlar vergisi yüksek bir mükellef oranına sahiptir. Vergi mükellefleri devlete karşı olan sorumluluklarını yerine getirirken kanunlar içerisindeki sınırlara bağlı kalmak kaydı ile harcama kalemlerini şekillendirebilir. Elde edilecek gelirler için yapılan bu harcamalar kurumların geliri elde etme noktasında kanundaki yasal çerçeveler dikkate alınarak yapılmalıdır. Bu sayede ileride oluşabilecek olumsuzlukları önleyip, hem devlet hem de mükellef açısından zaman ve kazanç kavramlarından tasarruf edebilmeleri sağlanacaktır. Mükellef kişi ve kurumlara kanunlar tarafından sağlanan ve vergi avantajı olarak da nitelendirilebilecek şartların, doğru bir şekilde uygulanabilmesi vergiyi oluşturan bu olguların doğru hesaplanmasında işlevsel olarak katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, vergi mevzuatında mükelleflere tanınan istisnalar, muafiyetler ile kurumlar vergisi beyannamesinde indirim hakkı tanınan diğer indirimler birlikte ele alınmıştır. Ayrıca uygulamada çoğu mükellefin gider ve indirimleri gerçekleştirme sonrasında resmi kayıtlara alınırken kararsız kaldığı durumlar incelenmiştir. Mükelleflere tanınan vergi avantajları ile kanunlarda çizilen sınırlar üzerinde vergi kaybı yaratabilecek giderler diğer vergi kanunlarında varsa özel koşullar ile birlikte dikkate alınmıştır. Uygulama içerisinde neden sonuç ilişkisi göz önünde tutularak muhasebeleştirme yapılmış, beyanname ve mali tablolar aracılığı ile sonuçları değerlendirilmiştir. Kurumlar vergisi ve Gelir vergisi kanunlarında yer verilen indirilebilir ve kanunda yer alan hükümler ile indirimine engel olunan giderler için farklı faaliyet gösteren işletmelerde ticari kardan mali kara ulaşmalarında ki etken rolleri ortaya çıkarılmıştır. Bu uygulamaların sonucu olarak v devlet, mükellef ve bu sonuçları yorumlayacak kişi ve gruplar için doğru vergilendirmenin önemi belirtilerek bu vergilendirmenin yanlış yapılması sonucunda tüm tarafların zarar görmemesi için önerilerde bulunulmuştur