Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11547/11509
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.date.accessioned2024-04-16T11:14:32Z-
dc.date.available2024-04-16T11:14:32Z-
dc.date.issued2024-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11547/11509-
dc.description.abstractKadınlar, hayatlarının ortalama üçte birinden fazlasını menopoz sonrası durumda geçirmektedirler. Menopoza geçiĢ ile beraber sağlıklı olan kadınlarda demir göstergeleri ve östrojen seviyeleri arasında senkronize ancak ters değiĢikliklerin meydana geldiği bilinmektedir. Yumurtalıkların iĢlevlerinin bitmesi nedeniyle östrojen hormonu azalırken, adet sürecinin sona ermesi sonucunda ise ferritin düzeyleri artmaktadır. Menopoz ile birlikte görülen östrojen hormonu seviyelerindeki bu düĢüĢle beraber; bel ve karın bölgesinde yağlanma ile kendini gösteren obezite, lipit metabolizmasındaki bozulmalar, diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskleri gibi metabolik sendrom prevelansları artmaktadır. Vücutta demir durumunun önemli göstergelerinden olan serum ferritin düzeyi ile metabolik sendrom bileĢenleri arasında iliĢki bulunmaktadır. Bu iliĢkinin değerlendirilmesi için ilgili kan parametrelerin doğru Ģekilde incelenmesi gerekmektedir. Bu çalıĢma; serum ferritin düzeyinin, menopoz dönemi sonrasında kadın bireylerde metabolik sendrom ile iliĢkisinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢmaya Sultangazi Fatma Bedri Akman Aile Sağlığı Merkezi‟ne kayıtlı olan, 40-65 yaĢ aralığındaki 126 kadın birey katılmıĢtır. Veriler anket aracılığıyla yüz yüze olacak Ģekilde görüĢme sağlanarak toplanmıĢtır. Anket içeriğinde; demografik bilgiler, antropometrik ölçümler, ilgili kan parametreleri, “Demir yönünden zengin besin tüketim sıklığı” ve “Menopoza Özgü YaĢam Kalitesi Ölçeği” bölümleri bulunmaktadır. Anket formları Eylül 2023-Aralık 2023 tarihleri arasında uygulanmıĢtır. Verilerin istatistiksel olarak değerlendirilmesi için IBM SPSS 25.0 kullanılmıĢtır. ÇalıĢmaya katılan kadınların BKĠ ortalaması 33,28 kg/m2 olup, %68,3‟ü birinci derecede obez kategorisinde bulunmaktadır. Ayrıca %95,2‟ si insülin kullanmadığını belirtmiĢtir. Bireylerde en fazla görülen kronik rahatsızlıklar, vi metabolik sendrom bileĢenlerinden diyabet (%45,2) ve hipertansiyon (%46)‟dur. ÇalıĢmada kullanılan ölçeğin bulgularında, yaĢam kalitesinin en fazla etkilendiği alanlar vazomotor ve fiziksel alanlardır. AraĢtırma sonucunda, bireylerin serum ferritin düzeyinin; total kolesterol ve LDL kolesterol düzeyleri arasında pozitif yönlü anlamlı iliĢkisi bulunmuĢtur (p=0,021). Vücut ağırlıkları ve bel kalça oranı ile serum ferritin düzeyi arasında negatif yönlü anlamlı iliĢki saptanmıĢtır (p=0,032; p=0,022). Demir yönünden zengin besin tüketim sıklığı sonuçlarında, bireylerin %43,7‟si haftada 5-6 kez olacak Ģekilde en çok yumurta tüketimi gerçekleĢtirmiĢtir. Tavuk eti tüketim sıklığı ile serum ferritin düzeyi ve yağlı tohumlar tüketim sıklığı ile serum demir düzeyi arasında anlamlı fark bulunmuĢtur (p<0,05). Bu çalıĢmaya göre, serum ferritin düzeyinin kısmen de olsa metabolik sendrom geliĢimi ve bileĢenlerinin kontrolü açısından önemli belirteç olabileceği düĢünülmektedir. Daha fazla katılımcı sağlanması ve takip parametrelerinin zenginleĢtirilmesinin gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherİSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜtr_TR
dc.title40-65 YAġ ARALIĞINDAKĠ KADINLARDA, MENOPOZ SONRASINDA SERUM FERRĠTĠN DÜZEYLERĠNĠN METABOLĠK SENDROM ĠLE ĠLĠġKĠSĠtr_TR
dc.typeThesistr_TR
Appears in Collections:Tezler -- Thesis

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
10630862.pdf1.89 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.