Abstract:
İngiliz asıllı ABD’li bilim insanı Alexander Graham Bell tarafından
telefonun icadı ile başlayan haberleşme serüveni, zaman içerisinde
kullanıcıların ihtiyaçlarına göre şekillenen teknolojik yeniliklerle birlikte insan
günlük yaşamının vazgeçilmezi haline gelmiştir. İlk başlarda sadece ses iletimi
mümkünken zamanla veri iletiminin de mümkün hale gelmesi ile birlikte bilgiye
erişim önemli hale gelmiştir. İnsanların bilgiye en hızlı şekilde erişme isteği,
Internet gibi teknolojilerin doğmasına yol açarak insanların çalışma ve sosyal
hayatında köklü değişiklere yol açmıştır. Tarihsel süreç olarak
değerlendirdiğimizde teknolojileri sınıflandıracak olursak: 1980’leri birinci nesil
(1G), 1990’ları ikinci nesil (2G), 2000’li yılları üçüncü nesil (3G) ve 2010’dan
itibaren ise dördüncü nesil (4G) teknolojilerin yer aldığı görülmektedir.
Son yıllarda kullanımı artan akıllı telefonlar ve tabletler ile birlikte mobil
veri kullanımı dünya genelinde her geçen yıl artış göstermiş ve mobil veri
kullanımı mobil ses kullanımını geçmiştir. IEEE 802.16m ve LTE-Advanced
teknolojileri kullanıcılardan gelen bu talepler gözetilerek sistem mimarilerini
tasarlamışlardır. IMT-Advanced gereksinimlerini karşılayarak, ITU tarafından
resmi olarak dördüncü nesil mobil haberleşme sistemi ilan edilen LTEAdvanced
teknolojisi ile Mobile WiMAX 2 (IEEE 802.16m) teknolojisine ait
teknik özellikler tez çalışması kapsamında detaylı olarak karşılaştırılmıştır. Bu
teknolojilerin yerel yönetimler ölçeğindeki kamu kurum ve kuruluşları için
uygunluğunun araştırılması için İstanbul ili örneği ele alınmıştır.
Teknolojik seçim noktasında yerel yönetimler ölçeğindeki kamu kurum
ve kuruluşları için IEEE 802.16m Mobil WiMAX teknolojisinin LTE-Advanced
teknolojisine göre aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı daha uygun olduğu
tespit edilmiştir. Bu kapsamda teknolojilerin kamu kurumları için faydaları, bilgi
işlem yapıları içerisinde ağ (network) sistemlerine olan katkıları, kurumsal altyapı giderleri bakımından yeni teknolojilerin yaratacağı fırsatlar, var olan ağ
sistemlerine alternatif veya bağımsız yeni topolojilerin ortaya çıkarılması gibi
konular ele alınarak sonuçlar değerlendirilmiştir.