Abstract:
Geçmişten 19. yüzyıla kadar süregelen ve zaman zaman Yeni Türk Edebiyatı
içinde de hayat bulan Klâsik Türk Edebiyatı, temelinde İslâmî kültür ve yaşayış
tarzını barındıran, bu kültürden beslenen bir edebiyattır. Türklerin İslâm dinini kabul
etmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte dönemin şair ve yazarları, bu dinin etkilerini
eserlerinde işlemişlerdir. Günümüzde de o dönemdeki inançlar, ilimler ve yaşam
tarzı edebiyata yansımıştır. Bütün İslâmî edebiyatların baş tacı olarak kabul edilen
son peygamber Hz. Muhammed’in hayatı, ahlâki yönleri, sıfatları, savaşları ve
muʻcizeleri de bu edebiyatın konusunu oluşturmuştur. Birçok edebî türde manzum ve
mensur olmak üzere sayısız kitaplar meydana getirilmiştir. Bununla birlikte hem
müstakil olarak hem de eserlerin belli bölümlerinde Hz. Muhammed’in
muʻcizelerine değinilmiştir. Bu çalışmada da Mevlevî kimliğine sahip Nâyî Osman
Dede’nin Miʻrâciyye adındaki eseri, Hz. Muhammed’in muʻcizelerini anlatan
mesnevi nazım biçiminde yazılmış güzide bir eserdir. Günümüzde yaşayan ve bestesi
notaya alınabilen tek eser olan Miʻrâciyye’yi incelemekteki amacımız, Hz.
Muhammed’in üstünlüğünü vurgulayabilmek, halka hitaben yazılan bu eseri mûsikî
doğrultusunda bugünkü durumunu Türkiye ve Türkoloji alanıyla ilişkili ülkelere
tanıtabilmek, çeşitli yönleri ile tanınan Osman Dede’nin hayatına, eserlerine ve edebî
şahsiyetine yer vermektir.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın giriş bölümünde, Nâyî
Osman Dede’nin hayatı, eserleri ve edebî şahsiyetine değinilmiştir. Çalışmanın ana
konusunu oluşturan ikinci bölüm, mi‘râc mucizesi ve Nâyî Osman Dede’nin
Mi‘râciyyesi hakkındaki bilgiler çerçevesinde olup orijinal metnin bestesi ve
günümüzdeki durumunu kapsamaktadır. Sonuç bölümündeyse Nâyî Osman Dede’ye
ait bu şaheserin bestesi ve günümüzdeki durumu hakkındaki tespitlerin ve eksiklerin
değerlendirilmesi yapılmıştır.